Ahmet Emir Özdemir

23 Haziran 2023 gecesi Rusya’da bir kalkışma hareketi baş gösterdi. Bu kalkışmayı yapanlar Putin’in özel ordusu olarak tanımlanan özel askerî bir oluşum olan Wagner grubuydu. Grubun lideri Prigojin yaptığı açıklamalarda her ne kadar Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu hedef gösterse de kalkışmanın Putin’e yönelik olduğu gayet açıktı.

Olay meydana geldiği andan itibaren dünya kamuoyunun ve basının ilgi odağı olmuş ve çeşitli yorumlar yapılmıştı. Kimileri bu kalkışmanın bir darbe girişimi olduğunu savunuyor kimileri ise hareketin Putin tarafından Ukrayna meselesinde koz olarak kullanmak için özellikle tertiplendiğini iddia ediyordu. Peki, gerçekte olan ne?

Bu soruya yanıt vermemiz için Putin’in kişiliğini ve politikalarının kimleri rahatsız ettiğini irdelememiz gerekiyor. Öncelikle istihbarat temelinden gelen Putin’in böyle bir hareketten habersiz olamayacağı inancının, kalkışmanın kendisi tarafından tertiplendiği iddiasını kuvvetlendirdiğini söyleyelim. Fakat her ne kadar istihbarattan geliyor olsa da Putin her şeyi bilebilir mi? Yahut Putin’in istihbarat alanında da ihanete uğrama ihtimali hiç yok mudur? Açıkçası ben bu kalkışmanın Putin tarafından planlanıp uygulamaya konulduğu kanaatinde değilim. Hiçbir devlet başkanı ülkesi bir savaşın içindeyken böylesine tehlikeli bir oyun oynamaz. Çünkü böyle bir oyun yangın çıkarmak gibidir ve her ne kadar yangını başlatan siz olsanız da ateşe olan hükmünüz bir yere kadardır. Belli bir noktadan sonra ateş kendi hükmünü icra edecektir. Dolayısıyla yılların kurt siyasetçisi Putin’in böyle bir oyun oynamayacağı açık. Ayrıca böyle bir olayın Putin’e kazandıracağı bir şey de yok.

O halde bu olayın arka planını anlayabilmemiz için Putin’in kimleri rahatsız ettiğini incelemek durumundayız. Öncelikle Ukrayna savaşı sebebiyle Batı bloğu Putin’den rahatsız olmaktadır. Bu rahatsızlık Putin’in şahsından ziyade Soğuk Savaş döneminin bir mirası olarak Rusya’ya karşı olarak zaten uzun zamandır mevcuttur. Bu noktada ABD’yi Batı bloğuna dâhil etmiyorum zira ABD’nin orta ve uzun vadede Çin’e karşı Rusya ile yakınlaşmak istediğini düşünüyorum. Belki ABD’nin bu politikası için Putin doğru bir isim değildir. Fakat böylesine bir isyan tertibi de ABD’nin ileride Rusya ile kurmak istediği ittifak için doğru bir hamle değildir. Bu sebeple bu isyanın arkasında göreceğimiz Batı bloğunda etkin ülke konumu için İngiltere’yi zikretmemiz daha isabetli olacaktır. İngiltere özellikle Ukrayna ile olan savaş süreci boyunca Rusya’ya karşı çok sert bir çerçeve çizmiş ve sık sık Üçüncü Dünya Savaşı’nı Putin’in politikalarıyla ilişkilendirmiştir. Peki, Putin’e karşı hazırlanan bu isyan sadece Ukrayna meselesinin bir uzantısı mı? Tabii ki hayır. Putin’in sadece askerî değil siyasî ve toplumsal politikaları da bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Özellikle “küreselcileri”… Bilindiği gibi Putin, küreselcilerin dünyaya dayatmaya çalıştığı eşcinsellik ve cinsiyetsizleştirme projelerine karşı çok sert bir siyaset izliyor. Siyasî olarak da küreselcilerin oluşturmaya çalıştığı dünya düzenine karşı çıkıyor. Bu yüzden PUTİN KÜRESELCİLER İÇİN YOK EDİLMESİ GEREKEN BİR HEDEF!

Aslında bu hususta tek hedef Putin değil. Putin’le beraber küreselcilere karşı mücadele veren iki isim daha var: TRUMP ve ERDOĞAN. Küreselci şer odakları Trump’ı saf dışı bırakmayı başardı. Putin ve Erdoğan için de bu doğrultuda çalıştıkları malum. İngiltere, Japonya ve Çin merkezli küreselciler ulus devletleri parçalayıp şehir devletçiklerinin meydana getirileceği bir dünya düzeni oluşturmaya çalışırken Erdoğan, Putin ve Trump gibi isimlerin öncülük ettiği taraf ulus devletlerin varlığının devamı ve dünyada adalet ve barışın egemen olduğu bir düzenin tesisi için mücadele ediyor.

Wagner grubunun isyanına dönecek olursak ben bu isyanın yani Wagner’in öncü bir yem olduğunu düşünüyorum. Bu olayı düzenleyenler Putin’in nasıl kurnaz, bilgili ve olaylara hâkim bir lider olduğunun bilincindeler. Bu yüzden böylesine tek unsurlu ve basit bir kalkışmayla Putin’i alt edemeyeceklerini biliyor olmalılar. Wagner grubunun daha sonra geri çekilmesi de daha başka olayların yaşanacağına işaret ediyor. Wagner kalkışması bir olay değil bir olay dizisinin tetiklenmesidir. Önümüzdeki günlerde Putin hiç beklemediği bir yerden daha ciddi bir darbe yiyebilir. Yine bu süreçte Putin’in bir cevabı olarak Avrupa’da bilhassa İngiltere’de birtakım eylemlerin meydana geleceğini öngörmek zor değil. Ki Putin daha fazla köşeye sıkıştırılmak istenir ve bunda başarılı olunamazsa masaya nükleer kartı konacaktır ve bu da Üçüncü Dünya Savaşı’nı fiilen başlatmış olacaktır.