içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sanatçı müsveddelerinden Türk milletini aşağılama sanatı ve performansı

Geçtiğimiz günlerde birbiri ardına bazı sanatçılar bazı söylemleriyle yine gündeme oturmayı başardılar. Bu söylemler sanatlarıyla ilgili değil politik ve toplumu rahatsız edici nitelikte algısal söylemlerdi. Bu tip vakalarla ilk kez karşılaşmıyoruz. Bu ülkenin değerlerinden beslenerek bir yerlere gelen ve sonrasında bu ülkenin değerlerine savaş açan aydın ve sanatçı(!) tipiyle uzun zamandır tanışıyoruz.


Melek Mosso olayıyla başlayalım. Bu hanımefendi kendisini “toplumu yönlendirme yetkisine sahip yüksek şahsiyet” konumunda görmüş olacak ki oyunu Erdoğan’a vereceğini söyleyen bir kadına küfür eden başka bir kadının görünümüne bürünerek oy vermeye gitmiş ve bunu da sosyal medyadan cümle aleme duyurmuştu. Melek Mosso’nun küfürle, argoyla arasının baya iyi olduğu malum. Elbette onun kişisel tavrı bizi ilgilendirmez lakin bu tavır aziz Türk milletinin haysiyetine dokunuyorsa o noktada buna karşı çıkacak birileri mutlaka olacaktır!


Mosso, yapmış olduğu eylemin tepki almasından sonra bir özür metni yayınladı. Her zaman olduğu gibi… Kendini bu milletten üstün gören ve bu millete her türlü hakaretvari eylem ve söylemi kendine hak gören aydın ve sanatçılarımız(!) ağızlarına geleni söyler, istediklerini yapar ve sonrasında “Ya ben aslında öyle demek istemedim, yanlış anlaşıldım, halkımızdan özür diliyorum” der ve bu milletin omuzlarına basarak çıktıkları yerlerin keyiflerini sürmeye devam ederler. Ve zannederler ki bu millet onların bu samimiyetsiz ve yapmacık özürlerine inanır ve onları gönüllerinde taşımaya devam eder.


Oyuncu Eda Ece de katıldığı bir ödül töreninde yaptığı konuşmada “Yani deprem bölgesine yaptığımız her şeyi onlar başkaları yapıyor sandı, sandıktan onu anladık neyse!” sözleriyle dikkat çekti. Bu konuşmayı izlediğimde aklıma ilk gelen Cemil Meriç’in “İyilik eden mükâfat beklediği an tefecidir!” sözleri oldu. İşte sanat dünyasının tefecilerini gösteren muhteşem bir örnek! Ne yani sizler deprem bölgesindeki faaliyetlerinizi politik bir karşılık alma hedefiyle mi gerçekleştirdiniz? Bu nasıl küstahça bir yaklaşımdır? Siz şunu mu demek istiyorsunuz: “Size yaptığımız yardımların karşılığında bizim istediğimiz gibi oy vereceksiniz, bizim istediğimiz gibi davranacaksınız, bizim istediğimiz gibi yaşayacaksınız!” Deprem bölgesinde her ne yaptıysanız KEŞKE YAPMASAYDINIZ! Şimdi şunu da sormak lazım; siz bu politik karşılık beklentisi olan yardımları kişisel duygu ve düşüncelerinizin etkisiyle mi yaptınız yoksa BİR YERLERDEN TALİMAT MI ALDINIZ? Kusura bakmayın ama eğer ikinci seçenek doğru ise siz şurada hata yapıyorsunuz demektir: TÜRK MİLLETİ SİZİN GİBİ PARA, ŞAN, ŞÖHRET GİBİ DÜNYEVİ ŞEYLER KARŞILIĞINDA TALİMAT ALIP İŞ YAPACAK BİR MİLLET DEĞİLDİR!


Henüz Eda Ece olayını unutmamışken bir de Mabel Matiz’in söylemlerine şahit olduk. İlginçtir bu söylemler de bir ödül töreninde dile getirildi. İnsan düşünmeden edemiyor, bu ödül törenlerinin amacı sanatçıları takdir etmek mi yoksa algı ajanlarına ve militanlarına meydan vermek mi? Mabel Matiz ödülünü “Türkiyeli LGBTİ+’lara” armağan etti. Bir insan kullandığı iki kelimeyle Batı’nın Türkiye üzerinde gerçekleştirmeye çalıştığı iki büyük karanlık projeyi nasıl destekleyebilir? İşte böyle… Türkiyeli diyor yani emperyalizmin güzel ülkemizi ve aziz milletimizi bölme projesine “ışık” çakıyor. Bununla da yetinmiyor, LGBT diyerek yine toplumumuzun ahlakını yok etmeyi amaçlayan bir diğer karanlık projeyi de dile getirmiş oluyor. Bu iş Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı da geçti artık. Bir de zora gelince “bu ülkede özgürlük yok” diye ortalığı dağıtan bir zihniyeti var bu sanatçılarımızın(!). Böyle bir özgürlüğü size dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse vermez. Sizin bu özgürlük tantananızı bu millet de yemez. ÇÜNKÜ SİZİN İSTEDİĞİNİZ ÖZGÜRLÜK, MÜSLÜMAN TÜRKLERİ YOK ETME ÖZGÜRLÜĞÜ!


Aziz milletimizin bir asır önce cephede vermeye başladığı Millî Mücadele bugün hayatın her noktasında devam ediyor. O zaman da Anadolu irfanı ve Türk milleti hor görüldü, bugün de hor görülüyor. O zaman da türlü yalanlarla, iftiralarla, algılarla bu millet yok edilmek istendi, bugün de isteniyor. O zaman da başaramadılar, bugün de başaramayacaklar. Çünkü bu millet imanını, irfanını ve izanını hâlen muhafaza etmektedir!

Bu yazı 1155 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum