içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Benlik Bütünlüğü

Daha genç yaşlardayken benliğim kendi içerisinde bir bütün oluşturuyordu. Böyle bir bütünlük ilkin kulağa pek hoş gelebilir. Tek bir düşünce etrafında hayatı ve davranışları şekillendirmek, atılan her adımın birbirleriyle tutarlı olması ve doğruların kesinliğinden şüphe etmemek bu vaziyetin isabetli tanımlarını oluşturabilir. Ancak böylesi bir pencereden yaşama bakmak, yalnızca bana benzeyen bireyleri dinlememe ve anlamama izin verirken, kafamda oluşturduğum “ötekini” görmezden gelmeme bazen de reddetmeme sebep oluyordu. Aslında beliğimdeki bütüncül durum, toplum içerisinde beni bir bölücü kılmıyor muydu? İçe gömülmenin sonrasında benliğimdeki bölünme, kendimi de insanları da daha iyi tanımama imkân sağladı. Mazideki tutarlı tavrımın akabinde gelişen bölünmenin bazı tutarsızlıkları hayatıma getirmesi bazen yakın çevremde kafa karışıklığına sebebiyet vermiş olabilir. Ancak uzun bir müddettir, beliğimdeki bölünmenin eskiye nazaran topluma daha bütüncül yaklaşmama ve önceki ötekini dinlememe ve anlamama vesile olduğunu söyleyebilirim. Bu tavır sanıyorum ki beni daha anlayışlı bir birey kıldığı gibi muhataplarımla kurduğum ilişkileri güçlendirdi, bir nebze de olsa beni olgunlaştırdı ve bana bilgelik kattı. Beni daha mutlu bir bireye dönüştürdü. Bu dönüşümün bana kaybettirdikleri de oldu elbette. Kayıplarıma rağmen, benlik düşüncemdeki bölünmenin bana kazandırdığı topluma ve yaşama bütüncül bakış kabiliyeti, bana bu dönüşümün sunduğu büyük bir “ganimet” gibi geliyor. Bu ganimetin, açık görüşlü ve saygılı bireyler arasında dolaşıma sokulan fikirler vasıtasıyla paylaşılmasını ümit ediyor ve her an hevesle bekliyorum. Zira fikirler, düşünce dünyamızın yakıtıdır.

Bu yazı 620 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum